Yazı dizisi:1

ZAMAN PLANLAMASI

İnsanoğlu ana rahmine düştükten hemen sonra hayatının kum saati işlemeye başlar. Zamanı gelince dünyaya gelir. Her 365 günlük zamanda 1 yaş büyür. Bir zaman sonra konuşmaya ve yürümeye başlar. Zamanı gelince okula başlar. Ülkemiz  şartlarında 12 yıllık temel eğitim bitince hayata atılır,  üniversite kazanmışsa 4-6 yıllık bir zamandan sonra meslek sahibi olur. Derken belli bir zamanı yaşadıktan sonra bir tarihte hakka yürür. Dünya yaşamında elde etmek istediği ve elde ettiği her şeyi belli bir zaman diliminde gerçekleştirir. Yemek yemek için zaman harcar, diş fırçalamaya zaman harcar, uyumaya zaman harcar, okur, çalışır, kazanır, sever, sevilir, doğurur, büyütür kısaca her şeyi zamanla yapar. Her insana yapması gerekenler için bir günde 24 saat verilmiştir. Her insan bu zamanı öyle yada böyle harcar. Zaman sen istesende istemesen de geçer. Ve unutmayalım ki geçen bir an bile asla geri getirilemez. Mühim olan  o zamanı nasıl ve nerede harcadığın… Rabbimizde bunu sormayacak mı ‘Ey kulum sana kulluk için zaman verdim onu nasıl ve nerede harcadın?’ diye.…

Çoğumuz zamanı çok rahat harcar, önem vermeyiz. Halbuki bize her gün 1 saate 1 altın olmak üzere  24 altın verileceğini ve iyi değerlendirmezsek bizden geri alınacağını söyleseler, eminim hiç kimse altın kaybını göze almaz ve mutlaka onunla bir yatırım yapar, bir anını bile boşa harcamaz. Şunu iyi bilelim ki hayat, insana verilmiş bir sayı gibidir ve her saniye 1 azalır, sayı bitince hayat da biter…Zamanın değerini bilmemek hayatın değerini bilmemektir.  Zamanın önemini daha iyi anlamak için anayasamız Kur’an’a bakmak yeter de artar bile  ne diyor Rabbimiz…’Asra andolsun ki…..’(Asr suresi) Asr kelimesi tefsir alimlerince ikindi vakti veya 100 yılın karşılığı olarak yorumlanmıştır. Her iki yorum da zaman kavramıdır ve rabbimiz zamanın önemini belirtmek için onun üzerine yemin etmiştir. Şöyle dönüp kendimize bir bakalım. Yemin etmek istediğimizde ‘şu kalemin üzerine yemin ederim’ yada ‘şu ceketimin üzerine yemin ederim’ der miyiz? Elbette hayır. Neden ? çünkü bunların yemin etmeye değer bir yanı yok. Ya peki neyin üzerine yemin ederiz? ‘İnandığım Allah’a andolsun ki…’‘Kur’an üzerine yemin ederim ki…’, ‘çocuklarımın üzerine yemin ederim ki…’ gibi yeminler ederiz. Çünkü bunlar bizim için  paha biçilemez değerlerdir. Şimdi dönüp tekrar ayete bakalım ‘Asra andolsun ki…’ demek ki yüce yaradan zamana gerçekten büyük önem veriyor. O halde bize ne oluyor ki şu zamanı bonkörce ve müsrifane harcıyoruz. Ve yine bize ne oluyor ki zamanın bize verilmiş bir nimet olduğunu bildiğimiz halde “Ant olsun ki nimetlerden sorulacaksınız” (Tekasür Süresi 8.Ayet) ayetinden korkmadan zamanımızı boşa harcıyoruz…

Zamanın önemini bir de alimlerden dinleyelim..

“ Dört şey geri dönmez; atılan ok, harcanan para, ele geçen fırsat ve geçen zaman.”  Hz. Ömer

 “ Vakitlerle yakutlar elde edilebilir, fakat yakutlarla vakitler elde edilemez.” Hz. Ali

"Dünya üç gündür. Dün, bugün,yarın." Abdulkadir Geylani.

”Alelade bir insan zamanı nasıl bitireceğini, akıllı bir insan ise zamanı nasıl kullanacağını düşünür.”  İmam Şerani hazretleri

“Yeni bir şey öğrenmeden geçirdiğim bir günde, benim için güneşin doğmasında bir hayır yoktur.”  Mevlana

 “ Zaman kılıç gibidir sen onu kesmezsen o seni keser.” İmam Şafii

” Fenalıkların en büyüğü vakti boşa geçirmektir.” İmamı Azam

Zaman planlaması hayatı amaca uygun yaşama ve elde etmek istediklerimizi gerçekleştirme konusunda olmazsa olmazımızdır. Kişisel gelişimin her evresi bu plan çerçevesinde gerçekleşir. Bu yüzden zamanımızı planlamayı öğrenmeli ve planlı yaşamalıyız. Peki ama nasıl? (devamı dergimizin bir sonraki sayısında yayınlanacaktır.)

                                                        Yazan: İbrahim Halil BABAOĞLU

                                                         E-mail: ibabaoglu47@gmail.com

                                                         Web: www.globalders.com

Not: Bu yazıyı hiçbir değişiklik yapmadan ve  kaynak göstermek şartıyla istediğiniz yerde yayınlayabilir ve kullanabilirsiniz.